BÜYÜNÜN ETKİLERİ NELERDİR
Büyünün EtkileriBüyünün etkileri açıklanırken kullanılacak en doğru ifade, büyünün insan iradesine hükmetme özelliğinden dolayı tüm dengeleri değiştirme yeteneğine sahip olduğudur. Kişinin dünyevi kararlarını değiştirme amacıyla yapılan büyüler olduğu gibi, sadece bireysel özellikleri engellemek amacıyla da büyü yapılır. Elbette büyü bu dengeleri değiştirken beyin fonksiyonlarındaki karar mekanizmasına etki eder ve karar alma noktasında ani müdahalelerde bulunur.
Buradaki en önemli detay, büyünün nasıl bu değişimi gerçekleştirdiğidir. Büyü elle tutulan, gözle görülen maddesel bir yapıya sahip değildir. İnsanların buldukları her muskayı, bir şeye sarılmış ipi, kemiği vb. şeyleri gördüklerinde zannettikleri şey büyünün kendisi değildir. Bunlar büyünün yapılışında kullanılan malzemedir.
Büyünün etki etmesini sağlayan mikrodalga enerjidir. Mikrodalga enerji, büyünün açıklanması için yetersiz bir ifadedir ancak, insanların daha kolay kavrayabilmesi adına kullanılabilecek en uygun kavram olarak seçilmiştir. Çünkü, mikrodalga enerjinin insan beynini yönlendirebilme noktasındaki bilinmeyenlere hakim değiliz. Bu bilinmeyen Allah‘ın ilminde gizlidir. Bugün sahip olduğumuz akılla izah etmekte zorlandığımız büyüye inanmak ve varlığını inkar etmemek mecburiyetindeyiz.
Büyünün etkisi, yapılışındaki amaca göre değişiklik gösterir. Bir kişinin, ailesiyle olan dengelerini bozmak amacıyla yapılan bir büyüde kişinin kendi ve eşine ait yıldızları üzerinden çalışmalar yapılır. Burada yıldızlardan anlaşılması gereken gezegen değil, kişinin manyetik çekim alanlarıdır. Her insanın yaratılışında kodlanan, manyetik çekim alanları vardır ve bu alanlara müdahale edilirse dengeler ve uyumun değişmesi mümkündür. Bu etkiyle, sağlığına, ahlakî değerlerine, karşı cinsle olan ilişkilerine, kişinin toplumsal algılanmasına kadar bir çok noktada değişim sağlamak mümkün olabilir. Son derece özel bilgileri içeren bu konunun detaylarına ancak ilmi bilgilere ve kişisel yeterliliğe sahip olan olanlar bilebilir.
Medyum Umut
Büyü, beyin üzerinden değişim ve etkileme sağlarken elbette vücudun merkezi olması nedeniyle beraberinde fiziki sorunlarında ortaya çıkmasını sağlar. Zira büyü cinlerle yapılan bir etkilemedir. Nazarda ise cinlerden bahsedilemez. Zaten nazar – büyü arasındaki belirgin fark da bu şekilde açıklanabilir. Bu cinlerin beyindeki kontrol noktalarına müdahalesi sonrası ortaya çıkan fiziki sorunlar bedeni ve beyni ciddi anlamda tahrip eder. Bu tahribat bir çok şekilde kendini gösterir. Büyü olan kişideki yorgunluk ve halsizliğin ana nedeni budur.
Vücut dinlenmek için uyku ihtiyacı duyar ama bu mikrodalga enerji kişi uyurken kendine daha serbest bir alan bulur ve kişide uyku halindeki anlamsız rüyalara, sıçramalara ve ani korkulara sebep olur. Aynı enerji, uyanıkken sürekli müdahalede bulunduğu için değişen dengelerden dolayı kişide bu kez baş ağrıları görülür. Yorulan beyin gergindir ve çabuk sinirlenerek ani tepkilerde bulunur. Sonuç olarak büyü, insan beyninde sıradışı değişimler sağlayarak etki eder.

BÜYÜ NEDİR
Büyü NedirBüyü, insanın dünyada var olduğu tarihten bu yana var olmuş, M.Ö. 3000’li yıllarda Mısır uygarlığı döneminde uygulama ve kullanma anlamında zirve yapmış, batıda Roma döneminde ve doğuda Çin’de geliştirilerek bugünkü bilinen halini almıştır.
Dinler tarihi incelendiğinde ise her dinin topluma yayılma dönemlerinde geçmişin izleri en çok büyücülük alanında görülmüştür. Hristiyanlık tarihinde, ortaçağ dönemlerinin etkisi görülmüş, bu dönemde uygulanan büyülerin neredeyse tamamı Putperest (pagan) inanışın eserlerinden yola çıkılarak yapılmıştır. Bugün bilinen ve uygulanan büyülerin neredeyse tamamı da yine bu dönemlerin izlerini taşımaktadır. Gerçekte gelişen teknoloji ve pozitif bilimler büyücülük kavramına karşı olan inanışı en asgari seviyeye indirmeyi başarmış olsa da, büyü gerçeği halen inkâr edilmeyen varlığını sürdürmektedir.
Büyü; Kur’an-ı Kerim’de “CİN” adı verilen enerji varlıkları aracılığı ile insanların iradelerine tesir, değiştirme, yönlendirme ve zihninde negatif duygulara neden olma, fikirlerini etkileme, fizyolojisini etkileme, işlerini ve ruh sağlığı bozma gibi konularda yapılan süresi geçici veya kalıcı etkidir.
“BÜYÜ” Allah-u Teala’nın Bakâra Suresi’nde Harut ve Marut isimli iki melek ile yeryüzüne insanları denemek ve imtihan etmek için gönderdiği bir ilimdir. Bu melekler, insanlara bu öğretileri öğretip “sakın bunları fitne çıkarmak ve karı koca arasını bozmak gibi işlerde kullanmayın” diye öğütlemişler ancak insanlar kendi nefsi istekleri doğrultusunda bu ilmi kötü amaçla kullanmışlardır. Her Peygamber zamanında bu büyü ve büyücülerin insanlara zararı dokunmuştur.
Cenab-ı Hakk’ın bir hikmete binaen izin verdiği bu hâdisenin, Efendimizin üzerinde az tesiri görülmüş ve sonra yine Allah‘ın izniyle hemen çözülmüştür. Konuya bu açıdan yaklaşacak olursak, büyü gerçeğinin var olduğu ortaya çıkar. Sonuç olarak; nasıl izah edilirse edilsin, büyü metafizik bir gerçektir.
Bir kimse ile sevdiği kişinin arasını bozmak, düşmanını kötü duruma düşürmek, birisini öldürmek, mahvetmek, zarar vermek, kin ve nefret beslemesini sağlamak gibi toplum, aile ve sosyal hayatı bozmaya yönelik olmak üzere birçok büyü yapılmaktadır. Çok fazla detaylara girmeden anlatmak gerekirse, toplumumuzda yaygın olarak yapılan ve en çok karşılaşılan başlıca üç türlü büyü grubundan bahsedebiliriz. En büyüğü Kırmızı büyü olmak üzere, Kara büyü ve Ak büyü.
Büyü AK BÜYÜ;
Birini kendine bağlamak, sevgiliyle arayı güçlendirmek, aylardır görmediği kimseyi hemen gelmesini sağlamak, düşmanın dost olmasını sağlamak, gözü dışarıda erkeklerin karısına bağlı olmasını sağlamak, boşanmayı engellemek gibi, amacı iyilik olan büyülere “AK BÜYÜ” denir.
Ak Büyüde Kullanılan Malzemeler ;
Nohut, Bakla, Fasulye, İncir, Elmas, Zümrüt, İnci, Gümüş, Bakır, Kaz, Tavuk, Horoz, Zeytinyağı, Yumurta, Ateş, Ayçiçeği, Elma, Su, Süt v.b.
KARA BÜYÜ;
İnsanı mahvetmek, öldürmek, ruhsal ve fiziksel yapısını bozmak, ağır izler bırakmak, kaza bela bulaştırmak, yapılan insanın işlerinin ters gitmesini sağlamak, karanlık güçlerle işbirliği yapmak kara büyünün özelliklerinin birkaçıdır.
Kara Büyüde Kullanılan Malzemeler;
Yarasa gözleri ve kanı, Kara kedi, İdrar, Kan, Domuz Yağı, Ceset parçaları, Kurbağa kanı ve gözü, Karga kanı ve gözü, Mezar toprağı gibi…
KIRMIZI BÜYÜ;
En büyük kötülük büyüsüdür. Amacı insanları öldürmek, aklını sakatlamak, intihara sürüklemek, karanlık güçlerin desteğini almak, derin izler bırakmak, lanete bulaştırmak, ölülerle anlaşmak gibi…
Kırmızı Büyüde Kullanılan Malzemeler;
Genellikle insan ve hayvan cesetleri ve kara büyüde kullanılan malzemeler.
Kırmızı büyü ile bazı örnekler vermek gerekirse; zarar verilecek kişinin kuklasını yaparlar. İlginç dualar ve kullanılan ceset parçaları birbirini izler, karanlık güçlerle anlaşılır. Artık o kukla o kişinin aynısıdır. Kuklaya iğne batırsa, kişi kendisinde iğne batmış ağrılar hissedecek, bir yerden bir yere kalksa sebepsiz intiharlara kalkışacak, uzaktan kumanda gibi onu yönlendirmektedir.
Medyum Umut
Bir kadının kocasına yapmış olduğu büyü helaldir. Bu aslen büyü de değildir zaten. Çünkü; Esma-ül Hüsna‘lar, Ayet-i Kerimeler‘le yapılan bir destektir. Ancak; tamamen sevgi, muhabbet, aşk ve huzur amacıyla yuvanın devamını ve çocuklarının geleceğini düşünerek, kocanın huysuzluğu ve hiddetini azaltmak, cinsel yönden başka kadınlara gitmemesini sağlamak amacıyla yapılmış olması şartıyla.

EN İYİ MEDYUM
Medyum ve BüyücüKendini bilen ve belirli bir yeterliliğe gelmiş hiç bir medyum, en iyi medyum veya en başarılı medyum olma iddiasında bulunmaz. Çünkü, ilim arttıkca tevazu ve alçak gönüllülük de artar. Olması gereken budur.
Ancak, medyum arayışı içerisinde olan kişiler, “En İyi Medyum Kim?” sorusunun cevabını ararlar. İstedikleri odur ki, her neye ulaşmaya çalışıyorlarsa bir an önce istediklerine ulaşmalarını sağlayan, kullanılan yöntem ne olursa kilitlendikleri konunun hemen gerçekleşmesini sağlayacak bir medyuma ulaşmaktır.
Ancak, pencerenin diğer tarafından bakınca en iyi medyum kavramı tamamen farklı görünür. Zaten bir medyum, “En İyi Benim!” iddiasında bulunuyorsa bilinmelidir ki, bu kişinin medyumlukla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Medyum, son derece geniş bir ifade ve üst kavramdır. Medyumluk ifadesinin altında bir çok alt kavram bulunur. Başka bir ifadeyle belirli konular üzerinde uzmanlaşma söz konusudur.
Bu bakımdan; en iyi medyum ifadesi, çözüme kavuşturulması gereken konuyla doğrudan bağlantılıdır. Batılı anlamda fal bakan, gelecekten haber veren, tarot kartları ve benzer yöntemleri kullanan bir medyumdan “Büyü bozma” üzerine bir uzmanlık beklemek doğru olmaz. Çünkü, büyünün bozulması üzerine uzmanlaşan bir medyum mutlaka islami esaslara ve havass ilmine göre çalışma yapmalıdır.
Havas alimi, Kur’an-ı kerim ve Esma-ül Hüsna’lar üzerinden hareket ederek, ifadelerin anlamları gizli şifreleri, bilinmeyen yönlerini ön plana çıkararak bu bilgiler üzerinden sebep sonuç ilişkisi kurabilme bilgisine sahip olan kişidir. Hatta kişilerin yaratılış özellikleri ve istekleri doğrultusunda özel çalışmalar yaparak topluma üst düzey bilgiler verebilir. Müslüman medyum, havas ilmine sahip olarak çalışmalar yapma özelliğine sahipse bu konuda son derece özel bir kişi olarak değerlendirilir.
Diğer taraftan, gelecekle ilgili bilgi (!) alma düşüncesinde olan bir kişi için havass ilmi çerçevesinde çalışma yapan bir medyumdan istediğiniz bilgiyi alamazsınız. Çünkü, Havass alimi geleceğin yalnızca Cenab-ı Allah tarafından bilineceği bilir ve bu konuda size cevap veremez.
Başka bir örnek olarak, ailevi ve eşler arasındaki sorunların çözümünde batılı anlamda çalışmalar yapan bir medyumdan sonuç beklemek anlamsız olur. Bu noktada, eşler arasındaki problemlerin çözümünü sağlayacak size, eşinize veya ailenize zarar gelmeden bu sorunun çözümüne destek olacak tek kaynak Kur’an-ı Kerim, Esma-ûl Hüsnâ’lar ve havass çalışmaları üzerinde uzmanlaşmış bir medyum olacaktır. Hüddamın kullanılması başka, şeytanın kullanılması başka sonuçlar verir.
Sonuç olarak, en iyi medyum arayışı kişinin neyi aradığıyla doğrudan orantılıdır. İsteğinize uygun ve bu konuda uzmanlaştığına inandığınız bir medyum sizin için en iyi medyum olacaktır.